Başarının En Büyük Sırrı Nedir?
Başarının En Büyük Sırrı Nedir?
Başarının En Büyük Sırrı Nedir?
Merhaba, adım Tuba Molla 1989 yılında Lüleburgaz da doğdum, ailem dedelerim Trakya kökenlidir. Tüm eğitim ve sosyal hayatım bu topraklarda geçti. İki kızım var ve patili evlatlarım.
Ailenin her koşulda her işi halleden bir bireyi vardır derler sanırım o hep bendim. Küçüklüğümden beri evdeki demirbaş işlere koşmak, sorumluluk almak beni hep konfor alanımdan çıkardı, liseyi bitirdikten sonra bir gazetenin reklam ajansında part time işe başladım ve iş hayatımda ilk esnaf, iş verenler ,marka sahipleri ile tanısmam için ilk adımlarımı 18 yaşında atmış oldum o günden sonra yönetici asistanlığı gibi çeşitli alanlarda çalışma hayatıma yüksek öğrenimde halkla ilişkiler bölümünde devam ettim.
22 yaşında evlilik yaptıktan sonra her ne kadar çalışmak istesem de ara vermek zorunda kaldım. 10 yılın sonunda ayrılık süreci kızların velayetini alma ve toplarlanma gücümü yeniden kazanma kolay olmadı evet ama kolay olan hiç bir şeyin keyifli olmadığını bilenlerdenim:)
Hayatım boyunca üretmek,yeni şeyler öğrenmek,yeni yerler keşfetmek konusunda meraklı oldum ama en önemlisi önce kendini keşfetmek diye düşünüyorum. Ben kendini Otuz'lu yaşlarında keşfetmeye başlayan kadınlardanım, hayatta ben ne istiyorum? ne bekliyorum? nasıl mutlu olurum? ve kendi çevreme nasıl fayda sağlayabilirimin üzerine çok çalıştım.
İş hayatına girmem de aslında hayır işleri ile başladı. Sudan'ın Çad bölgesindeki yetimhaneler için yardım çalışmalarına dahil olduğum dönemde ortağım sayın ''Musa Aşkın'' beyfendi ile ilk resmî ticari hayatım slovenyada' ki ''Asmar.d. O.O'' şirketi ile başlamış oldu.
İthalat ve ihracat konusunda ilerleyip en büyük başarım olan ''KATAR'' da beşten fazla marka çalışmasını gerçekleştirmemiz ve bu deneyimimle birlikte müşteri portföyümü genişletip Avrupa ve Arap ülkelerinde sıcak ticari ilişkilerimi arttırmam oldu.İkinci olarak Nijeryadaki ortağım değerli kardeşim ''Sumayya İbrahim'le'' tanışıp onunla ortak çalışmalarımızı başlattık. Bir sonraki adım olarak ticari hayatıma kuracağım şirketle Kadın İstihdamına katkı sağlayarak ve onların yaratıcı taraflarıyla büyümeyi hedefliyorum.
Sektörde doğru adımlarla ilerlemenin yanında kendimi de keşfetmenin en doyuma ulaştığı dönemlerden birindeyim, hala da keşif yolunda ilerliyorum. Bağcılık, yerli tarım,şarap üretimi,at binme,doğa yürüyüşleri Türk ve Dünya mutfağı büyük meraklarımın başlıkları arasında ama teknolojiyi de yakından takip ediyorum ki bu günümüzde artık bir zorunluluk.Bir kadın için iş hayatında belli bir ivme kazanmak bir çok alanla birlikte ilerleme zorunluluğu getiriyor. Yeni yazılım sistemleri,tarım teknolojileri,yakın gelecekte bizi bekleyen karbon ayak izi gelişmeleri,sanayiileşme'de insan gücünün yerini makinelere bırakması, uçak ve jet gibi araçların yakıt teknolojileri tüm bunları yakından takip ederseniz ithalat ve ihracat hayatının içinde kalabilirsiniz.
Aslında acımasız ve zor bir sektör kaldı ki hali hazırda ülkemizin ekonomik durumunda ki aksaklıklar artan maliyet hesapları,döviz kurunda uç hareketlilikler, Türk girişimcilere sağlanamayan destekle,ham madde tedarik sorunları ve tarım ürünlerindeki yetersiz denetlenme bu gibi aksaklıklar bizimde ülkemizde ithal ürünler konusunda sorun yaşamamıza neden oluyor. Bilindiği gibi özellikle tekstil konusunda Türkiye lider ülkeler arasındayken artan maliyet hesapları ile bu durumu en çok mısıra kaptırdık .Bir kadın olarak tüm bu konularda devamlılık sağlamaya çalısırken anne olmak evlat olmak sorumluluklarıda üzerine eklenince hiç durmadan çalışma enerjisine sahip olmak sizin günlük parçanızı oluşturuyor, kabul edelim ki toplumumuzda erkeğe verilen roller kadına verilen roller kadar meşakkatli değil. Hem aileni, huzurunu devam ettirmek hem sert ve acımasız bir sektörde var olmaya çalışmak zor ve yorucu olabiliyor ancak ben geldiğim noktadan baktığımda her sıkışmışlık, her vazgeçiş, her düşüşün beni daha yukarıya sıçrattığını görüyorum.
İki kız annesiyim ve onlara şu öğütleri veriyorum; Kendi hayatınızı hiç bir erkeğin eline emanet etmeyin, önce kendinizi bulun, kendiniz olun, hayatta ne istediğinize, nerede durmanız gerektiğine karar verin, ekonomik özgürlüğünüzü kazanın ve ondan sonra biri sizinle aynı yolda yürümek isterse onun yanında yürüyün asla önünüzde gidip size yol göstermeye çalışmasına sizi yönlendirmesine izin vermeyin! ya da sizin arkanızda kalmasına!.. siz koşarken onun çabasızlığına göz yummayın doğru adam sizin yanınızda yürüyendir, sizi destekleyen ve size değer katandır.
Ben tek başına olduğumda; önce neye sahip olmam gerektiğini kavramaya baktım, iyi bir planlama becerisi, risk almaktan, hata yapmaktan korkmama, her olayın kazanımlarından ders çıkarma ve bunun sonucunda kararlı bir duruş en önemlisinin bu olduğunu gördüm bu prensipler ile iş dünyasında güvenilirliğimi devam ettirmek, profesyonel ve kişisel gelişimime katkı sağlamaya devam etmek istiyorum.
Unutmayın başarı asla tedadüf değildir...
Benzer Haberler
Başarının En Büyük Sırrı Nedir?
“KUSURSUZ CİNAYET” KARİKATÜR SERGİSİ İSTANBUL SCHNEİDERTEMPEL SANAT MERKEZİ’NDE AÇILIYOR
Ne Mutlu Türküm Diyene!
Yenilik Partisinden erken seçim çağrısı
Yenilik Partisi Genel başkanı Öztürk Yılmaz sokak hayvanlarının sesi oldu 'Yasayı geri çek'
İmza Eğitimi: Hayatımızın Temel Gerçeği, Ama Neden İhmal Ediliyor?
Daha yeşil daha temiz ve yaşanılabilir bir dünya için Komagene, enerjisini artık güneşten alacak!
Komagene, Franchise Sektöründe Zirveye Yerleşti