Düşünce Haber Medya

Gülcan Arıcan’ın ikinci kitabı olan ‘’Bir Narsistle Yaşam’’ 11.04.2025 tarihinde okuyucuları ile buluşmanın verdiği onuru yaşıyor.

Yazmak bir nevi başka başka hayatlara dokunmaktır işin aslına bakarsanız.

Öznesi farklı fakat yüklemi aynı olan hayatların içerisinde kendine bir yer edinmek.

Romanımızda ki kahramanlar bazen yazarın tamamen hayal ürünü olabilirken

Bazen ise yaşanmış bir hayatın kahramanının ta kendisidir.

Kitabın konusu bu coğrafya da kadına yönelik asırlardır devam eden kadına yönelik şiddet, kadınların cinsiyetleri nedeniyle maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, psikolojik şiddettin her türlüsünün sonucu yaşadıkları acı ve ızdırabı kaleme aldı.

Sevdiği adamlar tarafından şiddete maruz kalan, isimleri; farklı fakat kaderleri aynı kadınlara ithafen yazıldı Bir narsistle yaşam…

Yazar, Gülcan Arıcan kitabını kısaca şöyle özetliyor;

Dilimize pelesenk olmuş o cümle: “Coğrafya kaderindir.”

Bunu hayatımızın her döneminde duyuyoruz. Bu söz en çok da bize, maalesef Anadolu kadınına yapışıyor. Birbirinden farklı milyonlarca hayatın ortak acılarının temelinde töre, göstermelik ahlak ve maddi imkânsızlıklar gibi birçok sebep yatıyor.

İşte kadercilik denkleminden kurtulup yaşanan acıları gelecek nesillere taşımamak bizim, aklı vicdanı hür modern kadının vazifesidir. Ben de kendimi bu vazifeye adamış bir kadın olarak, ebedî ve edebî değerleri olan bir “eser” yaratmanın, vahdetin beşerde vücut bulması gibi müstesna olduğunu düşünenlerdenim. Bu yüzden bir kitap yazmak, yaratılan hayali ya da gerçek karakter ve olaylar üzerinden bambaşka hayatlara dokunmak gibidir. Bazen bir hayal ürünü olabilirken bazen de gerçeğin ta kendisidir. Burada yazarın görevi ise o kahramanın zihninin içine girip oradaki tüm düşünceleri alarak, onu bugünlere taşıyan kanayan yaralarına, kederine, hüznüne ortak olarak kalemi ve kâğıdı ile buluşturmasıdır.

Kahramanımız Zehra, narsist bir insan olan eşi tarafından uzun yıllar boyunca uğradığı psikolojik ve fiziksel şiddet sarmalının içerisinde yaşamaya mahkûm edilerek evliliği süresince maruz kaldığı her türlü şiddetin daha da korkunç boyutlara ulaşmasına ne yazık ki engel olamadı… Ali’nin onu kendi malı gibi görüp yönettiği bir kukladan farkı yoktu artık. Zehra, önceleri maruz kaldığı sözlü şiddet ve sonrasında uğradığı fiziksel şiddet ile iyice öz güvenini kaybedip kendini işe yaramaz bir insan olarak hissetmenin önüne geçemiyordu.

Ta ki o talihsiz kazaya kadar...

Ve o kazadan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmadı...

Narsistlerin kurbanlarına yaşattığı hikaye aslında en başından bellidir.

Narisistik kişilik örüntüsüne sahip insanlar hayatına giren kişilere birbirine benzer hikayeler yaşatırlar. Sonu ise hep hüsranla biter….

Bu coğrafyada yaşayan, isimleri farklı, kaderleri aynı, hayattan koparılan tüm isimsiz kadınlara ithafen...

 Bir Narsistle Yaşam tüm dijital kitap platformlarında yerini aldı.

Keyifle okuyun.